media

Ana vatanı Mezopotamya olan, oradan da Akdeniz ülkelerine yayılan zeytinyağı tarihi boyunca çeşitli coğrafi bölgelerde karşımıza çıkmıştır. Zeytinyağın tarihinde, üretime ilişkin en belirgin izler Akdeniz’in ortasındaki Girit Medeniyeti’ne aittir. Zeytinyağı, zeytin ağacının meyvesinden geleneksel işlikler veya modern yağhanelerde sıkma, ezme ve ayrıştırma yöntemleri ile elde edilen bitkisel bir yağdır. Anadolu’da çok yönlü kullanımı ile günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.

Zeytinyağın tarihinde; zeytin ağaçları ile ilgili tarihsel bilgiler, milattan önce yaklaşık 40 bin yıllarına dayanmaktadır. Ege Denizi’nde bulunan Santorini adasında yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda zeytin yaprağı fosillerine rastlanmıştır. Zeytinyağın tarihi araştırmalarında, Kuzey Afrika bölgesinde bulunan zeytin ağacı fosilleri de bize farklı coğrafyalar üzerinde yetiştiğini göstermektedir. Buna benzer araştırmalar zaman içerisinde farklı bölgelerde gerçekleştirilmiştir. Fakat zeytinyağın tarihinde ilk hasadın ne zaman yapıldığı ve hangi uygarlık tarafından gerçekleştirildiği ile ilgili bilgilere ne yazık ki ulaşılamamıştır. Buna karşın Ege ve Akdeniz bölgeleri içerisinde Giritlilerin ticaretlerini geliştirmesi sonucu zeytin ağacı yetiştiriciliği ve zeytinyağı üretimine yönelmiş oldukları bilinmektedir. Böylece o çevrede bulunan uygarlık ve coğrafi bölgelere de yayılmıştır. Zeytinyağın tarihinde genelde Ege ve Akdeniz bölgelerinde üretilen yağ, daha sonralarda çeşitli ulaşım yöntemleri ile dünyanın bazı bölgelerine de yayılmıştır.

Zeytinyağı, geçmiş zamanlarda zeytinlerin taş havuzlar içerisinde ayakla ezilmesi ve sonrasında sıcak suya konulması ile elde edilmiştir. Zeytinyağın tarihinde yapılan araştırmalar sonucu, Antik Yunan Medeniyeti’nin bu yöntemi kullanarak üretimi gerçekleştirdiği görülmüştür. Aynı zamanda Anadolu ve Ege Bölgeleri’nde de bu şekilde elde edilmiş ve kullanılmıştır. Efes, Urla, Muğla, Marmaris ve Milet bölgeleri zeytinyağın tarihinde karşımıza çıkan önemli bölgelerdir. Bu bölgelerde yaşamış olan tarihi uygarlıkların keşfedilmesi sonucunda zeytinyağı üretim ve dağıtımı yapmış oldukları ortaya çıkmıştır. Zeytinyağın tarihinde ilk yöntemin ardından dönemin gelişmiş uygarlıkları arasında olan Roma Uygarlığı, zeytini taş ile ezerek yağını elde etme yöntemini keşfetmiştir. Yakın geçmişte ise buhar ile zeytinyağı elde etme yöntemi kullanılmıştır. Zeytinyağın tarihi boyunca değişiklik gösteren üretim şekilleri, belli bir zeytin miktarından elde edilen yağ miktarını da olumlu yönde etkilemiştir. Günümüzde kullanılan hidrolik presleme ve motorlu sistemler ile üretim kolaylaşmış ve üretilen yağ miktarı artış göstermiştir. 

Zeytinyağın Özellikleri

  • Oda sıcaklığında sıvı olarak tüketilen, yeşilimsi – sarımtırak renge sahip bir yağdır. Ayçiçeği, pamuk çekirdeği, soya ve mısırözü gibi bitkisel yağlardan farkı ise doğal yollarla üretilmesidir.
  • Zeytinin etli meyvesinin çekirdeğiyle birlikte sıkılması sonucunda elde edilen yağ, zeytinyağın tarihinden beri kimyasal işleme maruz kalmamaktadır.
  • Zeytinyağı, kokusu, rengi, lezzeti ve hazım kolaylığı sayesinde, bütün sıvı yağların en değerli ve sağlıklısı olarak bilinmektedir.

Zeytinyağının Sağlığa Faydalarından Bahsedecek Olursak;

  • Kilo kaybı sağlar.
  • Metabolizma hızını artırır.
  • Cilt sağlığını korur.
  • Kalp sağlığını korur.
  • Safra taşı oluşumunu engeller.
  • Hücre duvarlarını güçlendirir.
  • Sindirimi kolaylaştırır.
  • Kanser riskini azaltır.
  • Yaşlanmayı geciktirir.
  • Kolesterol seviyesini düşürür. 

Zeytinyağının Çeşitleri değişiklik gösterir; Tat, koku ve rengine, elde edilme yöntemine ayrıca asit oranına göre birden fazla zeytinyağı türü bulunmaktadır. Zeytinyağı, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından, elde ediliş şekillerine göre 3 ayrı kategoriye ayrılmıştır:

  • Natürel Zeytinyağı
  • Rafine Zeytinyağı
  • Riviera Zeytinyağı

İyi Zeytinyağı Nasıl Seçilir dersek; 

  • Kokusundan, renginden ve tadından kolay bir şekilde anlamak mümkündür. Duyusal olarak kalitesini anlayabilmek için basitçe bir koklama işlemi yeterli olabilmektedir. Hissedilen meyvemsi, taze çimen kokusu kaliteli bir zeytinyağının en önemli özelliklerindendir. Rutubet, çamur, küf kokuları ve sirkemsi ekşi tat olmaması gerekir.
  • Zeytinyağının hafif acı bir tadının olması çekinilecek bir konu değildir. Aksine bu durum doğallığını göstermektedir. 

  • Aynı zamanda zeytinyağının renginden de iyi olup olmadığı anlaşılabilmektedir. Yeşil tonlarında olması gereken yağ; elde edildiği zeytin cinsi, su oranı ve hasat edildiği döneme göre değişiklik gösterebilmektedir.


  • Jun 07, 2021
  • Yorum: 0
Yorum: 0

Yorum Yok

Cevap Yaz

E-posta adresiniz yayınlanamaz. Gerekli alanlar işaretlendi*

Webticaretim E-ticaret İle Hazırlanmıştır